23.SOHBET: DÖRT AHLÂK

23.SOHBET: DÖRT AHLÂK

Habib-i Ekrem’e bağışlasın, böyle günlere, mübarek günlerine bağışlasın. Muhammedî ismi, üzerinde yazılsın.

Çay gelene kadar, şunu, birisini oku.

Bunu almayan alsın. Ondan bir tane. Fakat, mümkünse her gün okuyun. Ezberleyin.

Bu isimleri her gün okuyun. Ezberleyin mümkünse.

Değilse haftada bir defa, iki günde bir defa, üç günde bir defa okuyun.

 

Sevmedikçe Allah’ı Sevemezsiniz!

Peygamber Efendimiz’in (Allah’ın selamı üzerine olsun) İsmi Şerifi iki yüz yedi tane mi? Hâlbuki daha binlerce ismi var. Elhamdülillah!

Birer tane alın. O daima bulunsun. Ezberlemeye çalışın yani. Bizim şimdi ortadan okuduğumuz, en çok üç isim vardır. Ahmet, Mahmut, Muhammed! Bu isimleri de. Fakat burada iki yüz yedi tane.

Sen Ahmedi Mahmudu Muhammed’sin Efendim!

Sen, canım Efendim!

Sen, gözümün… Gözümün Nurusun Efendim!

Çok sevin Peygamber Efendimizi! Sevmedikçe Allah’ı sevemezsiniz! Evvel O müsâde eder. O’ndan sonra Allah!.. 

Burada almayan varsa alsınlar. Sizin için bastırdılar, getirdiler. Her gün okuyabilirsiniz. Her gün on dakika okuyabilirsiniz. Mümkünse ezberlemeye çalışın.

“Abdullah: Allah (cc)` ın kulu, Âbid: Kulluk eden, ibadet eden, Âdil: Adaletli, Ahmed: En çok övülmüş, sevilmiş, Ahsen: En güzel, Alî: Çok yüce, Âlim: Bilgin, bilen, Allâme: Çok bilen, Âmil: İşleyici, iş ve aksiyon sahibi, Aziz: Çok yüce, çok şerefli olan, Beşir: Müjdeleyici, Burhan: Sağlam delil, Cebbâr: Kahredici, gâlip, Cevâd: Cömert, Ecved: En iyi, en cömert, Ekrem: En şerefli, Emin: Doğru ve güvenilir kimse, Fadlullah: Allah-ü Teâlanın ihsânı, fazlına ulaşan, Fâruk: Hakkı ve bâtılı ayıran, Fettâh: Yoldaki engelleri kaldıran, Gâlip: Hâkim ve üstün olan, Ganî: Zengin, Habib: Sevgili, çok sevilen, Hâdi: Doğru yola götüren, Hâfız: Muhafaza edici, Halîl: Dost, Halîm: Yumuşak huylu, Hâlis: saf, temiz, Hâmid: Hamd edici, övücü, Hammâd: Çok hamdeden, Hanîf: Hakikate sımsıkı sarılan, Kamer: Ay, Kayyim: Görüp, gözeten, Kerîm: Çok cömert, çok şerefli, Mâcid: Yüce ve şerefli, Mahmûd: Övülen, Mansûr: Zafere kavuşturulmuş, Mâsum: Suçsuz, günahsız, Medenî: Şehirli, bilgili ve görgülü, Mehdî: Hidayet eden, doğru yola erdiren, Mekkî: Mekkeli, Merhûm: Rahmetle bezenmiş, Mes`ûd: Mutlu, Metîn: Çok sağlam ve güçlü, Muallim: Öğretici, Muktedâ: Peşinden gidilen, Mübârek: Uğurlu, hayırlı, bereketli, Müctebâ: Seçilmiş, Mükerrem: Şerefli, yüce, Müktefî: İktifâ eden, yetinen, Münîr: Nurlandıran, aydınlatan, Mürsel: Elçilikle görevlendirilmiş, Mürtezâ: Beğenilmiş, seçilmiş, Muslih: Islah edici, düzene koyucu, Mustafa: Çok arınmış, Müstakîm: Doğru yolda olan, Mutî: Hakka itaat eden, Mu`tî: Veren ihsân eden, Muzaffer: Zafer kazanan, üstün olan, Müşâvir: Kendisine danışılan, Nakî: Çok temiz, Nakîb: Halkın iyisi, kavmin en seçkini, Nâsih: Öğüt veren, Nâtık: Konuşan, nutuk veren, Nebî: Peygamber.”

Mümkünse ezberleyin. Her gün iki tane ezberleseniz. Beş tane, on tane ezberlersiniz. Böyle sırayla. Ezberinde bulunsun. Yolda bir yere gidersiniz, imtihanlara girersiniz, hali ahvali, şefaatini dilersiniz. Cemâlini görmek istersiniz. Bu isimlere devam edersiniz. Tasdikine. Böyle inşallah!

Neciyullah: Allah` ın sırdaşı, Necm(i): Yıldız, Nesîb: Asil, temiz soydan gelen, Nezîr: Uyarıcı, korkutucu, Nimet: İyilik, dirlik ve mutluluk, Nûr: Işık, aydınlık, Râfi: Yükselten, Râgıb: Rağbet eden, isteyen, Rahîm: Mü`minleri çok seven, Râzî: Kabul eden, hoşnut olan, Resûl: Elçi, Reşîd: akıllı, olgun, iyi yola götürücü, Saîd: Mutlu, Sâbir: Sabreden, güçlüklere dayanan, Sâdullah: Allah` ın mübârek kulu, Sâdık: Doğru olan, gerçekci, Saffet: Arınmış, seçkin kişi, Sâhib: Mâlik, arkadaş, sohbet edici, Sâlih: iyi ve güzel huylu, Selâm: Noksan ve ayıptan emin olan, Seyfullah: Allah` ın kılıcı, Seyyid: Efendi, Şâfi: Şefaat edici, Şâkir: Şükredici, Tâhâ: Kur`ân-ı Kerîm` deki ismi, Tâhir: Çok temiz, Takî: Haramlardan kaçınan, Tayyib: Helal, temiz, güzel, hoş, Vâfi: Sözünde duran, sözünün eri, Vâiz: Nasihat eden, Vâsıl: Kulu Rabb`ine ulaştıran, Yâsîn: Kur`ân-ı Kerîm` deki ismi, gerçek insan, insan-ı kâmil, Zâhid: Mâsivadan yüz çeviren, Zâkir: Allah` ı çok anan.”

Mübarek ruhuna, el-Fatiha! 

Ya beş dakika oldu, ya on dakika. Bunu isteyenler kâlemle yazsın, cebine koysun, götürsün. Fotokopi yapsın. Olmazsa bende var. Gelsin, benden alsın.

 

Benimle Beraber

Bir Hadis-i Şerifi’nde bunu diyor: “Bir kimse, bir namaz üzerine…” Namaz vakti, beş vakit var. “İki rekât namaz kılarsa, Allah’ın rızası için İsmi Şerife devam ederse…” Yani ne kadar böyle, bugünkü gibi okursa. Yarım saat, namaz ile beraber. Yarım saat. Eğer böyle varsa, binlerce, yüz binlerce, milyonlarca varsa… Diyor ki: “Okuyan bir kimse, hüsnü niyetle severek, şefaatini dilerse, okursa…” diyor. Eğer kimse yoksa melaikeyi kiram onun etrafını çevirirler. Bu İsmi Şerifleri dinlemek için. Peygamber Efendimizin (Allah’ın selamı üzerine olsun) İsmini eğer binlerce, milyonlarca dinleyen varsa, arasına o kadar da melaikeyi kiram gelir. Onların arasına. Şu ismi dinlemek için. “Bir kimse.” diyor, “Bunu devam ederse, benim İsmi Şerifimi, Muhammed ismi, Muhammed ismi, yazarsa, ya bastırırsa, dağıtırsa, bin tane… Cenneti Alâ’da Şefaatime nail olur. Benimle beraber…”

Onun için, bunu kaçırmayın. İyi mi? Hepinize ben rica ettim. Bu Nimeti İlahi’yi kaçırmayın. Boş zamanında. Olmazsa gece, iki rekât namaz kılın. Tarifesi üzerinde yazılı. Ayet-el Kürsî. Bilmeyen varsa, ziyan yok. Kulhuvalla’yı okursun. Üç defa. Hüsnü niyet ilen. Aklına bir şey getirmeden. “İsmi Şerife devam eder bitirirse, sonunda, Allahümme salli, Allahümme barik’i okursa, Mübarek Ruhu ervahlarına hediye ederse, cenneti ile Ben’le beraberdir.” İnşallah! Kaçırmayın! Kaçırmayın inşallah.

 

Dört Ahlâk

En büyük Nimeti İlahi bu! En büyük…

Bir dua vardı orda. Lütfet ki duası, bunu ezberlesinler. Bütün insanlarla ortağız bu duada. Bütün insanlarla ortağız. Bu duayı da ezberleyin.

“Allah’ım! Lütfet ki gittiğimiz her yere barış götürelim.”

Âmin! Yani güler yüz, tatlı dil. Fert olarak. Yine arkadaş ile. Anasıyla babasıyla. Evin insanı, çoluk çocuğuyla. Ailesiyle. Yine güler yüzüyle. Yine barış ile… Evin içine girelim, çıkalım. Komşusuyla, milletiyle, hükümetiyle yan yana. Barış dendi mi, ta Amerika’ya kadar gitmeyin. Aileden başlayalım. Oraya kadar gidelim inşallah. İyi mi ha! yavrularım?

“Bölücü değil, bağdaştırıcı birleştirici olabilelim.”

Âmin. Bütün insanlarla ortağız bu duada. Bütün insanlarla! 

“Yaralanma olan yere, affedicilik.”

 Âmin. Âmin. Âmin. Hepimiz inşallah! Aynı ahlâkı alalım. Yağmur gibi, güneş gibi, toprak gibi. Bu dört ahlâk. Âmin.

Bir dakika… O dört; güneş, su, toprak, gece. Dört ahlâk.. Bunların hepsi, Rahman sıfatı. Dört. Bismillahirrahmanirrahim. Bunlar Rahman sıfatından. Bütün insanlarla, hayvanatla, nebatatla… Bir ağaçtan… Çam ağacı! Razı olan, bir çiçeğe kadar… Ortağın.  Rahman sıfatı. Onun için, bu dua müşterektir.

Bu dört ahlâktan birisini alalım. Güneş gibi, herkesi görelim. Su gibi, hayat veren. Allah’ım: “Biz sizi bir damla sudan halk ettik.” Hayat veren Allah’ım! Toprak gibi… Yeriz, içeriz, giyeriz. Bütün bedenimizin… Yediğimiz, içtiğimiz, çoluğumuz çocuğumuz, hepsi zuhuratı kâinattır.

 

O, İnsan-ı Kâmil’dir.

O, İnsan-ı Kâmil’dir. Toprak, İnsan-ı Kâmil’in sıfatındandır.

Bir de üzerine tuvaletimizi ederiz.

Toprak: “Ne yapıyorsun yahu? Sen ne yapıyorsun?.. Sen neden böyle yapıyorsun? Sen, varlığın birliğin, Allah’tan aşağı hepsi, bendendir. Bak şimdi. Beni, yiyip içtiğin yeri pisliyorsun.” demiyor!.. Tevazudan inşallah.

Birbirimizin zehrini yutalım inşallah. Ahlâk ile ahlâklanalım.

Gece! Gece eğer olmazsa, bütün insanlar, canlı olarak hayvanlar, hepsi deli olacak. Zır deli olacak. Allah geceyi ikram etmiş.

Settar iken, Hulusi Baba bunu diyor. “Senin ismi şerifin Gaffar iken.” diyor. Cenabı Allah’a! “Sen ayıp örtücü Settar iken.” Her an ayıp örtmek lazım. Ama gece örtüyor. “Ben kime gideyim, Sen var iken ya Hu!” diyor. Hadi bakalım.

Alan değil, veren ellerin!.. 

Allah razı olsun. Cemi cümlemize. Allah rızası için, lillahil Fatiha!

Bir salâtu selam! Bir Fatiha! Her şeyden daha iyidir. Bundan almayan varsa alın.

 

“Bismillahirrahmanirrahim

Huvallahüllezi lâ ilahe illâ Hu.

Alimül gaybü veş şehadeh

Huver Rahmanir Rahim.

Huvallahüllezi lâ ilahe illâ Hu

El Melikül, Kuddüsüs, Selâmül, Müminül,

Müheyminül, Azizül, Cebbarül, Mütekebbir;

Sübhanallahi amma yüşrikun.

Huvallahül Halikül, Bariül, Musavviru, lehül Esmaül Hüsna;

Yusebbihu lehu ma fissemavati vel ard,

Ve Huvel Azizül Hakîm.

Huvel Evvelü, vel Ahirü, vez Zahirü, vel Bâtınü,

Ve Huve alâ külli şeyin Alîm.

Sübhanel ebediyyül ebed

Sübhanel Vahidül Ahad

Sübhanel Ferdis Samed

Sübhane Râfi’issemai bigayri amed

Sübhane men basadal arda alel mein cemed

Sübhane men halakal halka ve ahsahüm aded

Sübhane men kasemel rızka ve lem yense Ahad

Sübhanellezi lemyettekiz sahibeten ve la veled

Sübhanellezi lem yelid ve lem yuled

ve lem yekün lehu küfüven Ahad

Sübhane men yerâni

ve yesmeu kelâmi

ve yagfiru mekâni ve yerzugni

ve lâ yensâni.

Sübhane Rabbike Rabbil izzeti amma yesifun

ve selâmün alel mürselin

vel hamdü lillahil Rabbil âlemin

 

Amenna ve Saddakna. Huu!

 

Allah rızası için, Habib-i Kibriya’nın yüzü hürmetine, bu mübarek günün yüzü hürmetine, Habib-i Kibriya’yı seven, seven ve yolundan gidenin yüzü hürmetine, lillahil Fatiha!

Peygamber Efendimizin (Allah’ın selamı üzerine olsun)İsmi Şerifleri iki yüzdür. Bak hepsine. Çünkü kârlı çıkarsınız. Bunu ezberlemeye çalışın. Bunu almayan alsın. Tenha bir halde… Nerde olursanız olun. Bir cemaatte olursunuz. Siz O’nlara başlarken, böyle arzuyla, gözyaşıyla, aşkla okurken, melaikeyi kiram etrafınızı çevirir inşallah. Siz meleklerle arkadaş olduktan sonra, bütün kaza belalarından, dünya afetlerinden muhafaza olursunuz inşallah. Âmin.

 

Allah Resulünün Sofrasına Hoş Geldin

Bundan da almayan varsa, aslın. Ahlâktır bu.

Bu dua ahlâktır. Bu ahlâkın tekâmülüne inşallah.

Allah tekrarına erdirsin. İş başına. Bismillahi Ya Allah!

Diyeceğiniz varsa söyleyin, yoksa devam.

Nasılsınız? Arkadaşlardan kim var? İyi misiniz hepiniz?

“Hacı amcam, ziyarete getirdim?”

Nerede? Hoş geldin. Allah’ın Resulünün sofrasına hoş geldin. Ya! Bu, hep O’nun sofrası. Ya… Bu varlık, hep O’nun. Allah, bütün varlığıyla kabul etti, öyle önünüze koydu. Yiyenlere aşk olsun! Hoş geldin sefâlar getirdin.

Allah tekrarına erdirsin. Allah hepinizden razı olsun.

Unutmayın iyi mi? Allah’ının Resulünün İsimleriyle, Allah’a gideceksiniz inşallah! Âmin. Allah cümlemizi Şefaatine nail etsin.

Hz. Fahri Kâinat Efendimizin sünneti ve cemaatidir bunlar. Allah çok etsin. Elhamdülillah! Kürre-i arz’da altı milyar var. Hepsi Muhammedî olsun inşallah. Zaten doğuşunda Muhammedî. Batışında da Muhammedî olsun. Ta ki akıl baliğ olana kadar. Onlar Muhammedî doğar, sonu da Muhammedî olsun inşallah.

Ailece Allah iyilik versin. İyi günler. Allah tekrarına erdirsin. Allah’a emanet olun.

 20 Eylül 1996 Cuma